buna sayı vermek çok akıllıca olmaz.bazen öyle diller konuşuyorum ki kendim bile anlamını bilemediğim kelimeler ortaya çıkıyor.bazen düşüncelerim konuşuyor mesela,bazen gözlerim,bazen ellerim, çok nadir duygularım,ama en çok parmaklarım malumunuz çağımız internet çağı.bak yine ne çok konuştum ama pardon ellerim konuştu sanırım çok da gevezeyim bu nedenle dil bilmeme gerek bile yok bazen,ama sadece bazen.kime ne.
20 Ağustos 2011 Cumartesi
12 Ağustos 2011 Cuma
meselaa seni kac liralik aylik mutlu etmeye yeter?
bana bir saz verin çalarım atarım tutarım keyfimden
Bana bir yaz verin ısınır içim güneşinden
Bana bir naz yapan olur ah ölürüm ben aşkımdan
Bana bir caz yapan olur ah kızarım alev gibi ben.
11 Ağustos 2011 Perşembe
kaybolmadikca kendinde ve ölmedikce hayat zengin ve sonsuz mudur ?
içimdeki espri makinası ben diyor ki :
-hayat boktan bir hadise,şimdi sıkıyosa gel gülümse (çok pis kafiye canavarıyım,bazen iğrençleştiğim olur.kimi zaman saçmalık.bugün çok yorgunum lakin konuşasım gelmiyor değil,cümleleri uzatmaktan yanayım ama anlamsızlık can sıkıyor.)
entellektüel ben : asıl kendinde kayboldukça ve öldüğünde herşey sonsuz herşey zengin.
sade benliğim ise: -bugünn deli gibi sosyalleştim avm.nin altını üstüne getirdim,hastaneden çıkar çıkmaz oraya koştum hatta depar attım.gezdiğim dükkanlara 2.kez hatta 3.kez girerel mağaza çalışanlarıyla arkadaş bile oldum.sürekli söz verdiğim ve diyete girdiğim halde deli gibi burgerladım.sonra eve geldiğimde kafamdaki ramazan davulcusuyla tanıştım.ve anladım ki dışarı çıkmak bende baş ağrısı yapıyor...
_çokdertliymişim aslında bunu da şimdi farkettim_