19 Kasım 2013 Salı

KIZLAR vs ERKEKLER

    Bir kaç arkadaşımla dertleşmem sonucu ortaya çıkan düşüncelerimi yazmak istedim bugün.
----AH signorina napıcam şimdi ne diyosun? ne yapmam lazım güvenemiyorum,bunu bunu yaptı ama şöyle oldu,aramadı,mesaj atmadı vb. gibi cümlelerin ardarda dizildiği ilişki paradokslarından bahsetmek istiyorum.(Bende yok mu tabi ki oldu,ama artık gücüm yok valla ne ilişki ne aşk evlilik de düşünmüyorum,dünyayı gezcem ben demek isterdim lakin işte tam da konu burada başlıyor)
NEDEN mesela sevgili kız arkadaşlarım bunu düşünürken o erkek elini kolunu sallayarak her şeyi yapma hakkını kendinde görüyor mesela?
Sonuçta bir ilişki varsa iki tarafta aldatamaz! Niye erkek her boku yapabilir?
OH kız evde oturacak erkek bar bar gezecek ama kız giderse olmaaaaz neden çünkü kötü kız olur,hadi canım sizde.!
Erkek sevgilisi yanında olsun olmasın başka kızlara bakar,ama kız kafasını çevirse 'Nereye bakıyorsun sen' olur.Erkeğin geçmişi önemlii değildir,erkektir yapar,ama kız cıckcıckcıckcıckık aslaaa.!
Erkek mini etekli kıza bakabilir ama sevgilisi mini etek aslaaaa!
Sadece ilişkilerde mi,hayır normal hayatta da erkek yapar kız yapamaz durumundan ötürü hayatını yaşayamayan onca insan var,bunun temelinde de erkekler yatıyor,bir kızın gece klübüne gitmesini tek bir amaca (KİŞİ KENDİNDEN BİLİR İŞİ devreye giriyor burda) odaklayan erkekler yüzünden eğlenmeye bile gidemeyen kızlar oluyor.Dans etmeyi sevemez illaki aranmaya gitmiştir çünkü.Evet gittiği yerde de zaten rahat bırakılmıyor bu da yine erkeklerin iğrenç cinsellik güdülerinin bir sonucu.Sokakta kotla gezen birine bile laf atılıyor sene 2013,akşam tek başımıza dışarı çıkamaz olduk,abazalık noktasını eşofmana kadar indiren erkeklerle doldu etraf.(amcalar,dedeler de bu gruba malesef ki dahil.) Feminist değilim ama yılların birikimi beni bu kadar sinirlendirdi sanırım.
Liste böyle uzayıp gidiyor,erkekler yapıyor ama kızlar yapamaz!
Sevgili kızlarcım, bu şartlar altında zor olsa da bence hayata dönmeliyiz.
Tiyatroya (ayy acıyan kanam )
Sinemaya gitmeli,
Gönlümüzce gezmeli,dans etmeli,müzik dinlemeli,kitap okumalı,
Kendimiz için bir şeyler yapmalıyız
Evet güvenmek büyük bir aşk sevgi dolu bir evlilik mutlu bir yuva hayali kuruyoruz lakin bunun için de hep biz fedakarlık edemeyiz.
Mutlu olmak için kendiniz size yeterli..

Ben mi napıyorum?? Şimdilik sadece gülümsüyorum...



21 Eylül 2013 Cumartesi

Birsen Tezer - Ne Tuhaf [İkinci Cihan - 2013 ADA Müzik]

Olmayınca Olmuyor' muş

Blogda 3.yılımı deviriyormusum megersem farkında olmadan.
Ne cabuk geçiyor yıllar.
Değişip değişip duran dış çerçeve,içimiz neden değişmiyor?
Çünkü bugün çok sevdiğim birinin twitterda da favladığı gibi 'Olmayınca olmuyor?'
Bazen çok yazasım geliyor,(kimseye anlatamadıklarımın tek evi burası çünkü), lakin işte 'olmayınca olmuyor.'
Bir kere deneyip umut kırılınca,kalbinden diline o cümle yükseliyor 'olmayınca olmuyor'



10 Kasım 2012 Cumartesi

Tek bedende kac kisiyiz?

Bu yil bi atesli silah almaniz ihtimali 17de 1
Yataktan duserek olmeniz ihtimali 2milyonda 1
Birinin sizi bir baskasi sanarak konusma ihtimali 44te 1
Depresyona girmeniz ihtimali 9da 1
Dusen bir ucagin kafaniza carpmasi ihtimali 25milyonda 1
Bu yaziyi okumaniz ihtimali...

Dusuncelere boguldugum zamanlardan cok filmlerde bogulmak istedigim gunlerden birindeyiz,gel gor ki havalarin da etkisiyle bu durum hic de ic acici cerceve sunmuyor.
'Neden bu yalnizlik?'
Diyen birine,icinizde yasamakta olan insan kalabaligindan soz etmeyi denediniz mi? ben de denemedim.(Usengeclik HIC IYI BIRI DEGIL.)

Bazen kolombiya kravati baglamak isteyecek kadar sinirlenen,
Bazen hizli giden bi arabada son ses muzik ve camlari acip gidecek kadar mutlu olan,
Bazen umursamazligin dibine vuran,
Bazen takinti haline gelecek kadar umursayip kafayi siyiran,
Birine deli gibi deger verip,digerini seyine takmayan,
Vazgecen,
Vazgecmeyip sonuna kadar denemek isteyen,
Bazen plan program yapip,
Bazen ani yasamanin gerektigine inanan,
Korkup kacan,
Sonunu dusunmeyip cesaret eden,
Bazen bildigi halde aymazligin dibine vuran,
Her seyi bosveren,
Her seyi onemseyen,
Karsisindakine sonsuz guvenen,
Artik guvenme dygusunu yitiren,
Ask'in varligina inanan,
Ask kelimesini lugatindan sokup atan,

... kac kisi barindiriyoruz icimizde?

Bunlarla nasil basa cikabiliyoruz?
Tek bedende kac kisiyiz?

4 Kasım 2012 Pazar

sen ne dersen de

'keske' ;  1 kelime,2 hece  sonsuz dusunce.
O dsunceleri ucuca baglayip ucurtma gibi uzaya gondermek istiyorum ki orda diledikleri gibi gezip dolasabilsinler.
Sonra beynimin kapilarinda 'TAK TAK TAK TAK TAK'
Bi bakiyorum; Keskenin En yakin arkadasi  'neden' . Bilmezsiniz siz yedikleri ictikleri ayri gitmez bunlarin.
Biri takilip dusse digeri hemen imdadina kosar.bazen de birbirlerini oyle bir kamcilarlar ki beyninizin duvarlarindaki yankilari disaridaki gozler tarafindan bile algilanabilir seviyeye gelir.ve o gozlerin sahiplerinin agizlarindan cikan muhtemel cumle de 'neyin var?' olur.
'Yok bisey' in icinde barindirdigin onca dusunceyi toz bulutu halinde beyninden savusturdugunu sanirsin anlik bi hareketle.
Iste tam bu durumlarda isin icinden cikamiyorsam icinden is cikarmayi tercih ediyorum.
Dusunmemeyi basarabilirsek bence hayat cok kolay,ben daha da beterini yapip ince dusunmeyi tercih ettigimden agzima sicilasi bir halde (az cok afedersiniz ama hakettim ben bunu) sylvester gibi en buyuk hayal kirikligini yasiyorum.
Gel gor ki hayatta da muhtesem baslangiclar yapip sonunu yakalayamadigim gibi bu yazinin da elbette ki guzel bir sonu olmasi imkansiz.
ne yaparsak yapalim pratikte yakalayamadigimiz ama teoride cok iyi bildigimiz bi'sey olan dunyanin donmesini durduramadigimiz gibi 'ya ben yoruldum biraz mola versek de sonra yasasam' da diyemiyoruz tabi.
O zaman;
bari biraz BUNU dinleyelim napalim yapcak biseyimiz yok.



26 Ekim 2012 Cuma

Kelimeler albayım bazı anlamlara gelmiyor.

merhaba.

Aslında bir süredir hiç bir şeyden bahsetmek istemiyorum,hatta bir süre daha hiç bir şeyden bahsetmek istemeyeceğim sanırım.Bazen ben çok üzülüyorum,hani bildiğin böyle bayağı bayağı üzülüyorum.bu sanırım hiç hoş bi'şey değil.
Uzun zaman oldu yazmayalı,ne kayıplar ne kazançlar...
Dengesiz ruh hallerimin açıklamaları var,lakin onları bir bir anlatacak bir tercümanım yok.
Hayata parantez açıp devam etmeye kalkışıyorum,dış perspektif için yararlı oluyor.
Bazen öyle saçmalıyorum ki -tıpkı şu an ki gibi- kelimelerim bile tek başına bambaşka sokaklara girip kayboluyor.
Sanırım beynim aramızdan ayrılmaya karar verdi.
Yoksa bu birbirini tamamlayamayan kelimelerin başka anlamı olamaz.

Şimdi durup düşününce;
Uzun süreli yalnızlık,bağımlılık yapıyor.
Ruhum alışmış olsa da beynim artık error veriyor.
Beynimi bi süreliğine postayla tatile göndermek istiyorum.

İletişim dediğimiz çok acayip,
İnsanlarla konuşmak beni çok yoruyor mesela,ama oturup buraya saatlerce yazabilirim.(işte bu yüzden de twitter çok faydalı oluyor.Lakin ne yazsam altında bi'şey arayan,orayı fazla ciddiye alan insanlar [eş,dost,tanıdık,arkadaş] yüzünden artık eskisi gibi yazamıyorum bile.)

Yapamadığım şeyler için kendimi duvardan duvara çarpasım geliyor,sonra kitap okuyorum geçiyor.
İnsanlara gösterdiğim en samimi hallerim ise beni çileden çıkarıyor.
Aldanmak,bağlanmak,güvenmek ve sevmek gibi duygularımı varşova radyo kulesinden aşağı fırlatmak istiyorum.

Aslında çok şey değiştiği halde -bana göre- hiç bi'şey değişmemiş gibi olduğunu düşündüğüm için de uzun süredir yazmıyorum.
Şimdi hasta yatağımda bu yazıyı bitirirken de tek istediğim güzel bir sesten saatlerce şarkılar dinlemek...


m e s e l a i ş t e b u n u n g i b i . . .

y a d a b u n u n g i b i . . .







3 Temmuz 2012 Salı

Yumurta tavuk olayı



Merhabalar ben üşengeçlerin şahı.
Sınava şurada kalmış kaç gün ben hala çalışmıyorum.
-Bir de hasta oldum yetmiyormuş gibi.-
Yeni yöntemler geliştiriyorum sadece.
Bu da onlardan bir tanesi.
Bir tirat nasıl çalışılır konulu kompozisyonum.!
Duvarlarla ciddi düşündüğümü söylemiş miydim,
Neredeyse en büyük yardımcım,sırdaşım,arkadaşım hatta aşkım.
Geceleri saatlerce kiminle bakıştığımı sanıyorsunuz.
Bazen gündüzleri bile.
Lakin çalışmazsam bu sefer o bile beni kurtaramaz.
Yıllardır hayalini kurduğum an be an düşündüğüm ve sonsuz huzura kavuşacağımı hissettiğim o büyük günlere yaklaşmışken elimden kayıp gitmesine izin vermek elbette ki olmaz.
Hadi biraz şevk.